16 Mayıs 2013 Perşembe


TADIMLIK: BOĞAZİÇİ'NİN İLK OTELLERİ

















Atlas Tarih'in Nisan 2013 tarihli sayısında yer alan yazımdan, Tarabya'daki Summer Palace'la ilgili bölüm:
"(...)
Tarabya SummerPalace Oteli ise Orient Express seferlerinin başlamasından sonra inşa edildi. OrientExpress’in bağlı olduğu Wagons-Lits’in kurduğu “Büyük Oteller Şirketi”nin(Compagnie Internationale des Grand Hotels) İstanbul’da yaptırdığı ilk otelSummer Palace’dır (1893) Bunu Pera Palace izler (1895). O dönemde basılmış birSummer Palace ilan kartının arkasında otel şöyle tanıtılıyor: “Kışkarargâhlarını Nice’te Riviera Palace’a,Kahire’de Ghezireh Palace’a,Lizbon’daAvenida Palace’a kurmaşansını yakalamış ve böylece soğuğun işkencelerinden kendilerini kurtarmışimtiyazlılar, birbirlerine yaz için TherapiaSummer Palace’ın serin gölgeliklerinde buluşma randevusu verebilirler.Böylece yaz ortasının kızgın sıcaklarında da bunalmamış olurlar.Otel,Karadeniz’den İstanbul’a ve Haliç’e doğru hızlı akıntıların belirlediği hafifesintinin gece-gündüz harika bir serinlik yarattığı Boğaz’ın gerçekten obüyüleyici yakasında hemen deniz kıyısında kurulmuştur. Şimdiyekadar, itiraf etmek gerekir ki, İstanbul, bugün Avrupa’nın büyük başkentlerindegörülenler kadar konfora alışkın yabancıları karşılayıp konuk edebilecek otelesahip değildi. Büyük Oteller Uluslararası Şirketi (Compagnie Internationale desGrands Hôtels), sıra dışı iki kurumun açılışını yaparak bu eksikliği giderdi:Biri, yaz sezonu için Therapia SummerPalace, diğeri kış sezonu için İstanbul’un göbeğinde Pera Palace. Bu iki otelde de, Türkiye’de eşi görülmedikölçüde, en ileri konfor ve hijyen mükemmelliyetini buluyorsunuz.”
Alman Sefaretiyazlığına komşu olan ve eskiden Mavroyenis ailesinin konağının bulunduğu yereinşa edilen Summer Palace büyük şölen salonları, İstanbul’un ilk plajlarındanolan plajı ve tenis kortlarıyla döneminin efsane otellerinden biri olmuştu. 1905 yılında Baedeker rehberinde Summer Palace’ın CompagnieInternationale des Grand Hotels  yönetiminde ve müdürünün de Höfer olduğuyazmakta. Otelin 110 odalı, elektrikli ve Mayıs-Ekim ayları arasında açıkolduğunu da aynı kaynaktan öğreniyoruz. Summer Palace’ın bu ihtişamlı günleriBirinci Dünya Savaşı yıllarında sona erer. Savaş Wagons Lits başta olmak üzere demiryolufirmalarını zor duruma sokmuştur. Şirket mali sorunlarının dayatması sonucu önceTarabya’daki Summer Palace’ı, ardından da Pera Palace’ı elden çıkarır. SummerPalace’ı, Beyoğlu Tokatlıyan ve Tarabya Tokatlıyan’ın işletmecisi olan MıgırdıçTokatlıyan satın alır.
Summer Palace da1918-1920 arasında bir yangın geçirir, ama hemen onarılarak hizmete girer.Cumhuriyet döneminde yabancı adların yerli isimlerle değiştirilmesi modasınauyarak Sümer Palas adını alır.  1930yılında dergilerde Mıgırdıç Tokatlıyan’ın Tarabya’da sahip olduğu bu iki otelbirlikte tanıtılır: “M. Tokatlıyan Oteli. Yukarı Boğaziçi/ Mayıs’tanTeşrinievvele [Ekim] kadar açıktır./ Beyoğlu’ndaki M. Tokatlıyan otelindekiaynı tertibatı havidir./ Sümer Palas. Geniş park ve çiçek bağçeleri, tenismahalleri, her nevi spor için teshilât, tenis, balık, saydi, kayıktenezzühleri, dans, yüzme.” Sümer Palas 1950’de yıktırılır ve yerine Sümer Sitesi adıyla kooperatif evleriyapılır." 
TADIMLIK: DENİZ KIZI EFTALYA
(Atlas Tarih'in Şubat 2013 tarihli sayısında yayınlanan yazımdan)




















(...) Şirket-i Hayriye 1930’lı yıllarda Boğaziçi’ni canlandırmak için bir dizi girişimde bulundu. Yeni plajlar açtı, gazinolar kurdu, indirimli seferler yaptı. Canlı müzik yapılan Saz ve Caz Vapurları diye özel seferler tahsis etti. Yetmedi eski bir geleneği yeni biçimde canladırmak için “Boğaziçi Mehtap Alemleri” düzenledi. Bunların ilki 4 Ağustos l936 tarihinde Denizkızı Eftalya ile yapıldı. Dönemin bir dergisi şöyle anlatıyor: "Şirketi Hayriye (...) çiçeklerle süslü rengarenk ışıklarla parlayan bir sal hazırladı. Öyle bir sal ki, içinde bu göz kamaştıran süslerden maada Deniz Kızı Eftalya ile birlikte bir saz heyeti, bir zeybek takımı ve Şehir Tiyatrosu artistlerinden Hâzım da vardı. Bu salın arkasına gene eskiden olduğu gibi bir sürü sandal takılmıştı. Şirketi Hayriye üç vapurunu donatmış, iki vapurunu da belki kalabalık olur diye hazırlamıştı. Fakat halk 37.5 kuruş gibi gayet ucuz olan bu mehtap alemine o kadar rağbet gösterdi ki, tamam on dört vapur kalktı. Bu vapurlar Bebek'ten salın etrafını alarak Kanlıca'ya, Kanlıca'dan Yeniköy'e, Yeniköy'den Beykoz'a ve Beykoz'dan Büyükdere'ye geçtiler. Halk sahilde yeşil, kırmızı, sarı fenerler ve meşalelerle vapurları karşıladı ve eğlenceye iştirak etti. Denizkızı'nın sesi gönüllerde akisler yaparak korulardaki bülbüllerin sesine karıştı. Zeybekler bir çok oyun gösterdi." Herkes eğlendi ama bu gezi Deniz Kızı Eftalya için bir felaketin başlangıcı oldu. Eftalya’nın sal üzerindeki bu gösterisinde rüzgarın da tesiriyle çok yorulduğu, bir daha kendine gelemediği söylenir. Üç yılı aşkın bir süre savaştığı kalbine 15 Mart 1939 tarihinde yenik düştü.

1863: 592 MACERAPEREST - 2013: 33 MİLYON TURİST

Ayşe Ekin Gündüz. STAR EKONOMİ 12 OCAK 2013



Türkiye’de turizm 150’nci yılına giriyor. 142 kişilik kafileyle başlayan Türk turizmi, bugün dünya turizm sektöründe önemli bir paya ulaştı. Türkiye’ye 2013’te ülkeye 33 milyon turist gelmesi bekleniyor.

Tarih boyunca batılı gezginler için çekim merkezi olan Anadolu topraklarına ilgi katlanarak artıyor. Katır sırtlarında bavullarla seyahat etmeleri nedeniyle maceraperest olarak adlandırılan kişilerin 150 yıl önce İstanbul’u ziyaretiyle başlayan turizm hareketinde turist sayısı yıllık 592’den 2012’de 32 milyona ulaştı. 2013’te ise bu rakamın 33 milyonu aşması bekleniyor. Dünyayı adımlayan insanlar hep vardı. Ordu peşinde savaş için dolaşanlar, ticaret yapmak için yeni ülkeler keşfedenler ve seyahatname yazmak için uzun yollar katedenler... Ancak modern anlamda turizmin başlamasında demir ağların Avrupa’yı sarması etkili oldu.
1980 sonrası altın çağ
Thomas Cook’un Avrupa’ya başlattığı ilk gezinin Paris Sergisi’ne olması gibi, Osmanlı İmparatorluğu’na da ilk toplu gezi bir sergi ile başladı. OTI Holding’in açtığı Gökhan Akçura imzalı ‘Türkiye Turizminde 150 Yıl’ adlı serginin kataloğunda yer alan bilgilere göre 1863’te ‘Sergi-i Umum-i Osmani’nin açılışı için Avrupa’dan 142 kişilik grup İstabul’a geldi. Bunu 450 kişilik başka bir grup takip ederken, Türkiye’den Avrupa’ya yapılan ilk tur da aynı yıl gerçekleşti. 1980’lere kadar Türkiye’de turizm küçük ölçekli kalırken, son 30 yıl ise turizmin altın yılları oldu.

TURİZMİN KİLOMETRE TAŞLARI
-Seyyah: 19. yüzyılda İstanbul gazeteleri Galata Köprüsü üstünde etrafa merakla bakan seyyahların giderek arttığını yazıyordu.
-Vapur acentaları: Orient Express seferleri başlamadan önce Avrupa’dan Türkiye’ye gelenlerin ya da Türkiye’den Avrupa’ya gidenler için tek seçenek deniz yoluydu.  
-Orient Express: Batıyla doğuyu birleştiren tren olarak adlandırılan Orient Express ilk seferini 5 Haziran 1883 tarihinde yaptı.
-Pera Palas : Orient Express’in konuklarını ağırlamak için yapılan Pera Palas 1 Şubat 1895’te açıldı.
-Kartpostal: Osmanlı’da ilk kartpostal 19. yüzyılda basıldı.
-İlk hava yolculukları: 3 Ekim 1922’de yapılan uçuşla Paris, Prag, Viyana, Budapeşte, Bükreş ve İstanbul birbirine bağlanmış oldu.
-Yataklı vagon: 1924’te ilk sefer Haydarpaşa-Ankara arasındaydı.
-Natta: Türkiye’nin ilk seyahat acentası Natta 1925’te kuruldu.
-Devlet hava yolları: Türk Teyyare Cemiyeti Şubat 1925 tarihinde kuruldu. 1933’te kurulan Devlet Hava Yolları ile ilk seferler ABD’den alınan 2 yolcu uçağı ile yapıldı.
-Otobüs: Sait Faik 1948 yılında Ankara-İstanbul yolunda artık ‘enikonu rahat bir taşıt’ ile seyahat edilebildiğini yazar. Bu taşıt otobüstür.
-Hac turizmi: 1953 yılında Bakanlar Kurulu hacca gidecek yolculara yolculuklarında yardım etmek amacıyla hac turizminin başlangıcı sayılan bir kararname hazıladı.
-Hilton İstanbul: Türkiye’de modern turizmin miladı 10 Haziran 1955’te İstanbul Hilton’un açılmasıyla başlar. 
-Bakanlık: 1957 yılında Basın Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü ‘bakanlık’ haline getirildi.
-Türkiye’yi tanıtan broşürler: 1960’ların başında yurt içi ve yurt dışında Türkiye’deki turistik bölgeleri tanıtan rengarenk broşürler basılmaya başlandı.
-1980’li yıllarda turizm: Turizmde ivmenin yükselmeye başladığı yıllardır. Liberal bir döneme girilmesiyle turizm endüstrisinin önü açıldı. 1970’lerin başında 50 bin olan yatak sayısı ise 10 yıl içinde 70 bine ulaştı.