1 Ağustos 2010 Pazar

ADA SAHİLLERİNDE BEKLENEN MÜZE


Deniz İNCEOĞLU / dinceoglu@hurriyet.com.tr / Hürriyet KEYİF CUMARTESİ 31 Temmuz 2010

Nisan 2009’dan bu yana çalışmaları sürdürülen Adalar Müzesi’nin ilk adımı üç sergiyle atılıyor.

Müze 10 Eylül’de açılacak ama onun habercisi olan üç sergi geçen cuma gezilmeye başlandı. Korhan Atay’ın küratörlüğünü yaptığı ‘Adalılar’ ve ‘Adalarda İz Bırakanlar’ Büyükada İskelesi ve Çınar Meydanı’nda görülebiliyor. Gökhan Akçura’nın küratörlüğünü yaptığı ‘Ada Sahillerinde Bekliyorum’ ise film, fotoğraf, klip, broşür gibi malzemelerle Adalar’ı her yönüyle anlatıyor. Üç sergi de eylül ayında açılacak olan müzede de görülebilecek. Müzede neler olacağını ve Ada Sahillerinde Bekliyorum’u küratör Gökhan Akçura’yla konuştuk.

Müzenin açılışından önce neden böyle üç sergiyle başlanması tercih edildi?

‘Ada sahillerinde bekliyorum’ başlıklı sergi, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projeleri kapsamında olan, Adalar Vakfı, Adalar Belediyesi ve Adalar Kaymakamlığı’nın ortak çalışması olan Adalar Müzesi’nin ilk adımlarından biri. Adalar Müzesi’nin resmi açılışı 10 Eylül’de Aya Nikola mevkiindeki eski Helikopter Hangarı’nda yapılacak. Bu adım adım hayata geçişin ise çok uzun bir öyküsü var. Biz bu işe başladığımızda Ada Müzesi için Kadıyoran Yokuşu’ndaki eski Büyükada İlkokulu tahsis edilmişti. Ama nedense İstanbul Büyükşehir Belediyesi, binayı bu yılın başında geri aldı. Orada “Özürlüler Eğitim Merkezi”nin kurulacağı söyleniyor. Mekân arama çalışmaları sürerken, 2010 yılı içinde vaat ettiğimiz sergileri de gerçekleştirmek durumundaydık. Bu nedenle ilk olarak Çınar Meydanı’nda ve Büyükada İskelesi’ndeki sergiler açılıyor.

Sizinki dışında, Korhan Atay’ın küratörlüğünü yaptığı Adalarda İz Bırakanlar ve Adalılar adlı sergilerde hangi objelerle hangi konular işlenecek?

Büyükada İskelesi’nde açılan ‘Adalarda İz Bırakanlar’da Adalar’da yaşamış, orada ölmüş ya da oradan geçip gitmiş insanların bıraktıkları izlerden yola çıkılarak, Adalar’ın öyküsü anlatılıyor. Adalar’ın henüz ada olmadığı 12 bin yıl öncesinden, Bizans’tan, Osmanlı döneminden Temmuz 2010’da dünyaya gelen en küçük adalıya kadar uzanan öyküler var. Çınar Meydanı’nda açılacak ‘Adalılar’ sergisi, Adalar’ın çokkültürlü ve renkli geçmişini oluşturan adalıları ele alıyor. Yazlıkçısı, kışlıkçısı, bakkalı, manavı, eşekçisi, meyhanecisi, balıkçısı ve kalfasıyla Adalar’ın sıradan ünlülerinin kısa yaşamöykülerinden yola çıkılarak ada yaşamı, dayanışma yani adalılık anlatılıyor.

ŞARKILAR DİNLEYİP FOTOĞRAFLARI İNCELEYİN

Çınar Müze Alanı’nda açacağınız Ada Sahillerinde Bekliyorum sergisi için ne tür araştırmalarda bulundunuz?

Adalar Müzesi’nin hazırlık çalışmaları sürerken, ilk sergi olarak neyi seçelim diye düşündük. O aralar elime geçen 1930’lu yıllarda yoğun olarak çalışmalar yürütmüş “Adaları Güzelleştirme Cemiyeti”nin broşürleri yol gösterici oldu. 1934’te Adalar’ı mamur etmeye karar verilerek kurulmuş olan bu cemiyet, Adalar’ın plajlarını, otellerini, ulaşım araçlarını daha yetkin bir hale getirmeye uğraşmış. Adalar’ın suya kavuşması için çabalamış. Ama eğlenceyi de ihmal etmemiş. İstanbul Şehir Tiyatrosu’yla birlikte Adalar Revüsü’nü sahnelemişler. Diğer Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi Çiçek Bayramları düzenlemişler. Bu çalışmalar 1960’lı yıllara kadar uzanıyor. Bu 30 yıllık zaman aralığı, aslında Adalar’ın da en görkemli yılları. Bu nedenle odakta bu yıllar olmak üzere Adalar’ın günübirlik yaşamını sergilemek hoş bir seçim olacak diye düşündük. ‘Ada Sahillerinde Bekliyorum’ başlıklı sergi, esas olarak bu çizgide yürümekle birlikte, ele aldığı konuların öncesi ve sonrasıyla ilgili bilgileri de elden geçiriyor.

Sergide fotoğraf ya da resimler mi olacak? Bunları nerelerden edindiniz?

Serginin ana malzemesi fotoğraflar ve efemeralar. Bunların bir bölümü Adalar Müzesi’ne yapılmış olan bağışlardan sağlandı. Müzeye hem Adalar’da yaşayanlardan, hem de araştırmacı ve koleksiyonerlerden fotoğraf, obje, belge bağışı yapılıyor. Öte yandan ben de sahaflardan, müzayedelerden ilginç bulduğum fotoğraf, kartpostal ve diğer efemeraları topladım. Sergide bunlardan bir bölümünü bulacaksınız. Ama sergi sadece fotoğraf ve efemeralardan ibaret değil. Bazı panolarda şarkı klipleri de var. Ada iskelelerini anlatırken, 1933’te Muhsin Ertuğrul’un yönettiği ‘Söz Bir Allah Bir’ filminin başında yer alan, İpek Film Balet Heyeti’nin Büyükada İskelesi’ndeki revü sahnesi sizlere eşlik edecek. Ada’da fayton turlarını ele aldığımız bölümde, Aliki Vuyuklaki’nin küçük tur sırasında söylediği ‘Gençlik Bir Gün Gidecek Elden’ şarkısını dinleyeceğiz. Eğlencelerden söz ederken, Erol Büyükburç’u, Dil Burnu’nda söylediği ‘Haydi Gençlik Hop Hop’ şarkısında izleyeceğiz. ‘Adalar Revüsü’ bahsinde ise 1934’te Anadolu Kulübü’nde Büyükada şarkısını söylemiş olan Semiha Berksoy’un 1992’de bu şarkıyı yeniden icra edişini izleyeceğiz.

1.8 MİLYON LİRALIK MÜZE 10 EYLÜL’DE AÇILACAK

Şimdilik sergilerle tanıtımı yapılan Adalar Müzesi, Adalar’ın oluşumundan bugüne kadarki hikâyesini yüzlerce obje, 20 bin belge, 6 bin fotoğraf, yüzlerce belgeleme çekimi, film ve sözlü tarih kayıtlarından oluşan kuruluş koleksiyonu ile ziyaretçilerine sunacak. Adalar Müzesi, başta Büyükada’da bulunan müze yerleşim alanları olmak üzere, Adalar’ın bütününe yayılan sergileme, sunum, etkinlik çalışmaları ile zengin bir ziyaretçi rakamına ulaşmayı hedefliyor. Müze kapsamında sürekli ve geçici sergiler bölümü, kütüphane, arşiv, atölyeler, ada lezzet turları ve müze dükkânı olacak. Adalar Belediyesi ve Adalar Vakfı’nın işbirliğiyle, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı finansal desteğiyle gerçekleşen projenin toplam bütçesi 1.8 milyon TL.

Hiç yorum yok: